Logo tasarımı hakkındaki mitler

Tüm tasarım türleri arasında logo tasarımı özel bir yere sahiptir ve kaçınılmaz olarak birçok efsane ve spekülasyonla birlikte gelir. Herkesin havalı bir logoyu neyin mahvettiğine dair bir teorisi var gibi görünüyor, ancak bunların hiçbiri gerçeğe yakın değil.

Bu yazıda, herhangi bir alanda logo tasarlarken farkında olmanız ve kaçınmanız gereken başlıca logo tasarım efsanelerini inceleyelim.

Efsane 1: Logo tasarımı iş alanını göstermelidir

Eğer bir bayrak size temsil ettiği ülke hakkında pek bir şey anlatamıyorsa, neden bir logo size şirket hakkında bir şey anlatsın ki? Bir logonun bir işletmenin kapsamını göstermesi gerektiği büyük bir yanılgıdır.

Logo bir hikaye anlatma aracı değil, bir tanımlama biçimidir. Ülkelerin bayrakları, kraliyet ailelerinin armaları ve şirketlerin logoları vardır. Hepsi aynı amaca hizmet eder – sahiplerini tanımlamak ve kalabalıktaki diğer herkesten ayırt etmek. Ne daha fazlası ne de daha azı.

Bir şirket hakkında yalnızca logo aracılığıyla bir hikaye anlatmaya ve ne yaptıklarını göstermeye çalıştığınızda, kaçınılmaz olarak başarısız olursunuz – her şeyi tasvir etmek için yeterli alan veya doğru yol yoktur. Bu, bir CD kapağından size şarkı söylemesini istemek gibidir… Bu şekilde olmaz.

Logo, bir şirketin kimliğinin özlü bir ifadesidir – çağrışımlar uyandıran ayırt edici işaretler. Bir logonun değeri, yalnızca onu tasarlamanın yaratıcı sürecini değil, aynı zamanda stratejik düşünmeyi de yansıtır. Amacı, daha fazla marka tanınırlığı elde etmek ve imajını taşıyan ürünlerin sahipleri için bir gurur kaynağı olmaktır.

Efsane 2: Logoda gizli bir anlam veya sembol olmalı    

Yaygın efsanelerden bir diğeri. Ünlü logoların ortak özelliklerinde hiçbir sembol veya gizli anlam yoktur, sadece orijinal yazı tipleri vardır.

Ancak bu, logoların hiç sembol içermemesi gerektiği anlamına gelmez. Bazen bir sembol, Apple, Nike veya Pepsi örneğinde olduğu gibi, şirket adının kendisinden daha akılda kalıcı ve yaygın hale gelebilir. Ortaya çıkan sembol kurumsal değerleri ustalıkla somutlaştırdığında, bu logo yaratıcısı için yüksek bir noktadır.

Diğer zamanlarda ise sembol sadece bir baş belasıdır, gerçekten değer veya anlam katmayan gereksiz bir süslemedir – son dönem GAP logosundaki yarı saydam mavi kare gibi.

Eğer müşteri markanın gizli bir anlamı olması gerektiğini düşünüyorsa bir sembol eklenmelidir. Değilse, metin tabanlı çözümleri düşünmek daha iyidir.

Efsane 3: Logo iyiyse yalnızca sembolü gösterebilirsiniz

Tekrarlama o kadar güçlü bir öğrenme aracıdır ki, sahildeki bir çakıl taşına yıllarca her gün bakarsanız onu tanıyabilirsiniz. Ancak logolarda işe yaraması için reklam ve tanıtıma milyonlar yatırmanız gerekir.

Bu nedenle Nike ve Apple logolarının sihirli güçlere sahip olmadığını anlamak önemlidir – bunlar sadece ana akım medyada o kadar çok tekrarlanan sembollerdir ki, onları bu şirketlerle ilişkilendirmemek imkansız hale gelir.

Ne yazık ki çoğu şirketin sınırlı bir reklam bütçesi vardır. Bu nedenle, sembolleri ne kadar iyi olursa olsun, asla şirket adı olmadan kullanmamalıdırlar. Aksi takdirde, müşteriler şirketin ne hakkında olduğunu anlamayacak ve faaliyet alanını tanımayacaklardır.

Efsane 4: Logo ortak bir sektör stiliyle tutarlı olmalıdır

Birçok kahve dükkanı, logolarıyla birlikte belirli bir öngörülebilirlik ve sıkıcılık hissi uyandırır. Genellikle sadece bir fincan kahve ve gelişmiş grafikler içermeyen kahve çekirdekleri vardır. Daha yaratıcı bir tasarımcı, yakın bir ilişki için tropikal bir hayvan ekleyecektir. 

Diğer birçok işletmenin de bir logonun neyi göstermesi gerektiğine dair yazılı olmayan kuralları ve beklentileri vardır ve birçoğu zaman zaman bu kurallara uymaktan suçludur. Müşterilere görsel olarak hitap etmesine rağmen pratiklikten yoksun olmasının nedeni de budur.

Yeni kurulan şirketler için, tamamen yaratıcı olmayan ve yavan görünen bir logoya sahip olmaktan daha kötü bir şey yoktur. Size bir logonun nasıl görünmesi “gerektiğini” söyleyen dogmalardan kaçının. 

Starbucks kahve dükkanı ve teknoloji şirketi Apple bir zamanlar tam olarak bunu yaptı. Bir logonun değerinin sadece marka estetiği meselesi değil, aynı zamanda eski rutinlere bir tür meydan okuma olduğunu hissettiler. Bu, tüm müşterilerin Starbucks’ın kahve, Apple’ın ise akıllı telefon sattığını fark etmesini sağlayacaktır.

Efsane 5: Bir logo “zamansız” olmalıdır

Geleceğin trendlerini bilmeden zamansız bir logo oluşturamazsınız. Diğer her şey gibi logolar da yaşlanır. Daha az modası geçmiş ve güncel trendlere daha uygun görünmek için ne kadar sık “estetik ameliyat” geçirdiklerine bir bakın. Shell, Xerox, Volkswagen ve Coca-Cola gibi şirketler logolarını neredeyse bir düzine kez değiştirmiş ve her yinelemede, özellikle de sosyal medyada, tasarımlarının görünümünü iyileştirmiştir.

Bu yüzden kalıcı bir logo oluşturma konusunda endişelenmeyin. Şimdi dikkat çeken bir şey yaratın, daha sonra onu geliştirmek için bolca zamanınız olacak.

Efsane 6: Bir logo herkese hitap etmelidir

Bir logo yaratmanın amacı sadece dikkat çekmek değil, aynı zamanda şirketin nitelikleriyle ilişkilendirilecek benzersiz bir bağlantı oluşturmaktır. İnsanların bir logo tasarımından hoşlanıp hoşlanmamasının, o logoların sahibi olan şirket ve kuruluşlar hakkında ne düşündükleriyle hiçbir ilgisi yoktur.

Her Bacardi rom şişesinin üzerinde büyük siyah bir yarasa vardır, ancak herkes bunun dünyanın en iyi romlarından biri olduğunu bilir.

Google logosu temelde basit Photoshop efektlerine bir övgüdür, ancak herkes onun dünyanın en iyi arama motoru olduğunu düşünür.

Liste uzun süre devam eder.

Müşteriler tasarım konusunda özellikle seçici değiller, ne kadar karmaşık olduğu umurlarında değil – şirketlerin onlar için ne yapıp yapamayacakları ile ilgileniyorlar. Dolayısıyla, bir logonun stil ve iyi tasarımın temel ilkelerini bir araya getirmesi gerekse de, logoyu ortaya koymadan önce çok sayıda insanın onayını almanıza gerek yoktur.

Sonuç

Bunlar, logo tasarımıyla ilgili, sizinkini oluşturmadan önce bilmeniz gereken başlıca efsanelerden bazılarıdır. En önemlisi, bunu ekstra bir masraf olarak değil, bir yatırım olarak düşünün. Markalaşmanın ana unsurundan tasarruf etmek kabul edilemez.